7 Haziran 2013 Cuma

Giorgio - Daft Punk - Kerem Işık

Toplumsal Tarih, hatta kendi kişisel tarihimiz bile, katmanlardan; bir sürü sarmal ve dikey, yatay, verev çizgilerin kesişimlerinden oluşuyor. Bazen karanlık zamanlar içinden geçeriz. Gözümüzün bu karanlığa alışması biraz zaman alır. Alışmamızla beraber ufukta bir ışık görmeye başlarız. İşte herkes için bu ışık değişik anlamlar taşır. En karanlık zamanlarda bile, tam da dibe çöktüm derken hep bir umut vardır. Bu umudu benim için müzik taşır, müzikle anlamlanır.

Giovanni Giorgio Moroder, Daft Punk’ın Random Access Memories albümü ile tekrar hayatımıza girdi. Giorgio benim için, Oasis ve Casablanca Records’un unutulmaz albümlerinin arkasındaki isim olmuştur hep. Yıllarca sevdiğim her albümde aynı etiketi görüp kim arkasında olduğunu bilememiştim. Giovanni Giorgio Moroder için Synth’e adanmış bir hayat diyebiliriz. Ramdom Access Memories albümündeki Giorgio By Moroder şarkısıyla ilgim tekrar geri geldi ve şarkı sözlerindeki ‘‘Ben de yapabilirim’’ vurgusu son günlerde içinde yaşadığım ruh haline de iyi geldi. Evet, gerçekten inanırsak, gerçekten peşinde koşarsak yapabiliriz. 

Giorgio By Moroder - Daft Punk 

‘’When I was fifteen, sixteen, when I really started to play the guitar,
I definitely wanted to become a musician.
It was almost impossible because the dream was so big.
I didn’t see any chance because I was living in a little town; I was studying.
And When I finally broke away from school and become a musician, 
I thought, ‘‘Well, now I may have a little bit of chance,’’
Because all I really wanted to do is music - and not only play music,
But compose music.

At the time, in Germany, in ’69-’70, they had already discotheques.
So, I would take my car, would go to a discotheque and sing maybe 30 minutes. I think I had about seven, eight songs. I would partially sleep in the car because I didn’t want to 
drive home and that help me for about almost two years to survive in the beginning.

I wanted to do a album with the sound of the ‘50s, the sound of the ‘60s, of the ‘70s and then have a sound of the future. And I said, ‘‘Wait a second... I know the synthesizer - why don’t I use the synthesizer which is the sound of the future?’’ And I didn’t have ant idea what to do, but I knew I needed a click so we put a click on the 24 track which then was synched to the Moog Modular. I knew that it could be a sound of the future but I didn’t realise how much the impact it would be. 

My name is Giovanni Giorgio, but everybody calls me Giorgio.

Once you free your mind about a concept of harmony and music being correct, you can do whatever you want. So, nobody told me what to do, and there was no preconception of what to do.’’

Giorgio’nun unutulmaz şarkısı ‘What A Night’ ve Studo54‘dan muhteşem görüntüler. 



Daft Punk’ın Bu albümünü dinlerken, özellikle de Giorgio By Moroder şarkısıyla birlikte okunması gereken muhteşem bir öykü Kerem Işık’ın YKY’den çıkan Aslında Cennet de Yok kitabının giriş öyküsü Unut Gitsin:

‘‘...Yüzlerine bakarak kim olduklarını, nereye gittiklerin, ne iş yaptıklarını, evli olup olmadıklarını, hayatlarında hiç büyük bir kavgaya karışıp karışmadıklarını düşünüyorum. İnsanların normal gelişimlerini tamamlayabilmek için büyük bir kavgaya karışmaları gerektiğine inandığım için o ışığı görmek istiyorum gözlerinde...’’